1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Avustralya ve Sydney Opera Binası


Sidney Opera Binası (Aralık 2008)

Avustralya dendiğinde kangurulardan bile önce, zihnimizde canlanan ilk görüntü Sidney Opera Binası. Yapının tasarım ve inşaat hikayeleri “Çirkin ördek yavrusu” masalını hatırlatıyor. Yıllar boyu sık sık eleştirilere maruz kalan yapı, pahalı olması ve tasarımı sırasında uygulaması düşünülmemesi nedeniyle adeta yerden yere vuruldu. Bir başka eleştri ise yapının tüm cazibesinin doruğa ulaştığı kabuklarının iç mekandan hissedilmemesi nedeniyle “biçimin işlevi izlememesi” ile ilgiliydi.  Zamanın teknolojisiyle 6 yıl boyunca nasıl inşa edileceği araştırılan yapı kendi teknolojisini yaratıp yeni bir dönem başlattı.

1940’ların sonunda Sidney Opera Binası için planlama başladı. NSW Devlet Konservatuarı Müdürü olan Eugene Goossens tiyatro yapımlarına uygun bir mekan için ikna etmeye çalıştı. 1954’te Goossens, özel bir opera binası için çağrıda bulunan NSW Premier Joseph Cahill’de aradığı desteği buldu.

Cahill tarafından bir tasarım yarışması 13 Eylül 1955 tarihinde ilan edildi ve 32 farklı ülkeden mimarların katılımıyla 233 giriş yapıldı. 3.000 kişilik büyük bir oturma salonu ve 1.200 kişi için küçük bir salon, opera, orkestra ve koro konserleri, bale ve kitle toplantıları dahil olmak üzere farklı kullanımlar için tasarlanan alanları içeren bir program istendi. 1957 yılında yarışmanın birincisi ilan edildi: Danimarkalı bir mimar olan Jørn Utzon. Utzon 1957 yılında projesini denetlemek için Sidney’i ziyaret etti ve 1963 Şubat’ında ofisini Sidney’e taşıdı.


1966 Yılında İnşaatın Durumu


1968 Yılında İnşaatın Durumu

Opera Binası’nın inşaatı resmi olarak Mart 1959’da başladı. Proje üç aşamalı olarak inşa edildi. Evre I (1959-1963), Evre II (1963-1967) ve Evre III (1967-1973).

Evre I 5 Aralık 1958 tarihinde bir inşaat firması olan Civil & Civic tarafından başladı ve Ove Arup and Partners tarafından izlendi. Hükümet işin erken başlamasını talep etti, çünkü fonların ya da kamu görüşünün onlara karşı gelmesinden korkuyordu. Ancak Utzon hala son teslimini yapmamıştı. Temel yapısal sorunlar ise hala çözülmemişti. 23 Ocak 1961’de sert hava, yağmur suyu aktarma sorunları, uygulama çizimleri hazırlanmadan inşaatın başlaması, orijinal belgelerdeki sözleşme değişiklikleri gibi beklenmedik zorluklar nedeniyle proje beklenenden 47 hafta gerideydi. Nihayet 31 Ağustos 1962 tarihinde Podyum tamamlandı. Erken başlama isteği önemli sorunlara yol açtı, çatıyı desteklemek için gereken podyum kolonları yeterince güçlü değildi ve yeniden inşa edilmesi gerekiyordu.

Yarışma projesindeki kabuklar aslında tanımsız bir geometrideydi, ancak erken tasarım sürecinde, “kabuk” bir dizi parabol tarafından desteklenen prekast beton nervür olarak algılandı. Ancak, mühendisler bunları oluşturmak için kabul edilebilir bir çözüm bulamadı.

1957’den 1963’e kadar tasarım ekibi kabuklar için ekonomik kabul edilebilir formu yakalamak için en az oniki tekrarlama yaptı.

Arquitectura Mexico No.98’de yayınlanan bir makalede yapı şu şekilde eleştiriliyordu:

“Maalesef kısa zamanda zorluklar belirdi. Büyüdü, nihayet felaket halini aldı. Mimar Utzon hiçbir hesaba uymayan şekiller tasarlamış idi. Maruf statikçi İngiliz Ove Arup, opera projesini gerçekleştirilebilmesi için Utzon’a yardımcı tayin edildi. Binanın temel yapısına ve zemin katına yelkenvari şekillerin hesapları henüz yapılmamış iken başlanılmış idi. Oysa azametli, gösterişli yelkenli şekillendirilmenin bir hesaba dayandırılması imkanı yoktu. Gerçekten Utzon’un tasarladığı zarif görünüşlü, fakat kaprisli Disayn’i geometrisi belirsiz mantıksız bir mefrumdan ibaretti…”

Kabuklar aynı zamanda Evre III’ün inşaat sorumlusu olan Hornibrook Group Pty Ltd. tarafından yapıldı. 2.400 prekast nervür ve 4.000 tane çatı paneli üretildi ve Hornibrook inşaat süreçlerini geliştirdi. Bu çözümün başarısı prekast birimlerinin kullanımı ile pahalı kalıp yapımından kaçınılması oldu. 6 Nisan 1962’de Opera Binası’nın bitişinin Ağustos 1964 ve Mart 1965 tarihleri arasında olacağını tahmin ediliyordu.

Sidney Opera Binası yarışmasından önce, on sekiz yarışmadan yedisini kazanmış olan Jørn Utzon’un herhangi bir tasarımının inşa edildiği görülmemişti. Utzon’un Sidney Opera Binası’nın kavramı evrensel hayranlık ve çığır açan bir tasarım olarak kabul edildi.

Projenin ilk aşamasında Utzon çok başarılı bir tasarım ekibi ve müşteri ile çalıştı, ama proje ilerledikçe Cahill ilerici revizyonlar için ısrar etti. Tasarımın bitmemiş olmasına rağmen inşaata başlamak için müşterinin ısrarcı tutumu gerilimi arttırdı. Bu durum sürekli gecikmelere ve gerilemeye neden oldu. Bina ile tasarım konuları ve maliyet artışları sorunları nihai planların tamamlanmasından önce işin başlaması yüzünden şiddetlendi.

Seçimlerden sonra 1965 yılında, müşteri, mimar, mühendis ve müteahhitlerin ilişkileri giderek gerginleşti. Farklılıklar ortaya çıktı. Sidney Opera Binası Yönetim Kurulu’nun (SOHEC) soru veya eleştirileri nedeniyle Utzon iyiden iyiye isteksizleşti. Ekim 1965’te Utzon evre III için yaptığı çalışmaların tamamlama tarihini belirledi. Buna rağmen 28 Şubat 1966’ta projeyi bıraktı.

Sidney Opera Binası modern mimarinin son derece karmaşık geometrileri için yolu açtı. Tasarım bilgisayar analizi kullanımı ile karmaşık şekiller tasarımının ilk örneklerinden biriydi. Utzon tasarım tekniklerini geliştirdi, Arup ise bu geliştirilen teknikleri daha da geliştirdi ve hala bu tekniklerin gelişmiş halleri mimarlık için çalışıyor. Tasarım aynı zamanda dünyada ilk kez bazı malzemelerin kullanımına da neden oldu.

Opera Binası Avustralya Kraliçesi Elizabeth II tarafından 20 Ekim 1973’te resmen açıldı. Mimar Jørn Utzon ise açılış törenine davetli değildi. Ne kadar üzücüdür ki açılışta adı bile geçmedi…


Utzon Odası

1990’ların sonlarında itibaren Sidney Opera House Trust Jørn Utzon ile iletişime geçti ve bir uzlaşma etkisi ile binanın gelecek değişikliklerinde rol alması için girişimlerde bulundu. 1999 yılında gelecekteki çalışmalar için bir tasarım danışmanı olarak Utzon’u atadı. 2004 yılında, onun onuruna ilk iç mekan tasarımı olan “Utzon Odası” açıldı. Nisan 2007’de Opera Tiyatrosu için önemli bir yeniden yapılanma önerdi. Utzon 29 Kasım 2008 tarihinde öldü.

Sidney Opera Binası Hakkında

Yapı Türü: Kültür Kompleksi
Mimari tarzı: Ekspresyonist
Taşıyıcı Sistem: Betonarme ve prekast beton nervürlü çatı
Yeri: Sidney, Avustralya
İnşaat Bitiş Tarihi: 1973
Mimar: Jørn Utzon
Statik Ekip: Ove Arup & Partners

Avustralya’nın Yeni Güney Galler bölgesi Sidney şehri Bennelong Point’te yer alan Sidney Opera Binası birçok mekandan oluşan bir sanat merkezi. Mimarlık alanında verilen en büyük ödüllerinden olan Pritzker Ödülü’nü 2003 yılında kazanan Danimarkalı mimar Jørn Utzon tarafından tasarlandı. Yapılan bir yoruma göre yapı şu şekilde tanıtılıyor:

“Hiç şüphe yok ki Sidney Opera Binası mimarın başyapıtı. 20. yüzyılın büyük ikonik yapılarından biri olan ve dünya çapında bilinen güzel görüntüsü ile sadece bir şehrin değil, hatta bir ülke ya da bir kıtanın sembolü haline geldi. ”


Opera Binası’nın Kuzeyden Görünüşü

28 Haziran 2007 tarihinde Opera Binası, UNESCO Dünya Miras Listesi’na alındı. 2009 itibariyle en son oluşturulan Dünya Miras Listesi’nde Stonehenge ve Giza Necropolis gibi antik yerlerle birlikte yer alıyor. 20. yüzyılın en ayırt edici binalarından ve dünyanın ünlü sanat merkezleri arasında adı geçiyor.

Yapı adının aksine, tek bir opera mekanı yerine birkaç ayrı mekan, iki ana mekân, Opera ve Konser Salonu olarak iki büyük takım halinde olan kabuğun altında bulunuyor. Sidney Opera Binası, Avustralya Operası, Avustralya Balesi, Sidney Tiyatro Topluluğu ve Sidney Senfonisi için önemli bir mekan sunduğu gibi performans türlerinin birçoğunun tur programlarında yer alıyor ve aynı zamanda turizm açısında da büyük bir ilgi kaynağı.


Kesit

Sidney Opera Binası büyük prekast beton bir “kabuk” dizisi ile modern, dışavurumcu bir tasarım. Her biri aynı yarı çaplı yarı küre kesitli çatılarıyla anıtsal bir podyum üzerinde yer alıyor. Yapı 1,8 hektar arazi üzerinde ve 183 metre uzunluğunda ve en geniş noktasında 120 metre genişliğinde. Deniz seviyesinin 25 metre kadar altında 588 tane beton ayak tarafından destekleniyor.


Sound and Light Festival 2009 Sırasında Opera Binası

Çatılar 1.056.006 adet ince şerit desenli parlak beyaz ve mat krem renkli İsveç yapımı Höganäs ile kaplı olmasına rağmen uzaktan beyaz görünüyor. “Kendi kendini temizleme doğası”na rağmen bu kaplamalar periyodik bakım ve yedekleme gerektiriyor.



Planlar

Konser Salonu kabuğun batı grubu altında yer alırken Opera Salonu doğu grubu içinde. Kabuğun ölçeği iç yüksekliğin ihtiyaçlarını yansıtacak şekilde düşük giriş boşluğu ile oturma alanları üzerinde yükseliyor ve yukarı yüksek sahne kulelerine kadar uzanıyor. Küçük mekanlar (Drama Tiyatrosu, Playhouse ve Stüdyo) ise Konser Salonu altındaki batı kabuk grubunun bir parçası olarak bulunuyor. Çok daha küçük bir grup kabuk Anıtsal Adımlar kümesinin bir tarafında Bennelong Restoran’a yerleşiyor. Sidney Opera Binası’nın çatı yapıları genelde “kabuk” olarak geçmesine rağmen, aslında yapısal anlamda kesinlikle kabuk olmayan, ama bunun yerine prekast beton paneller, prekast beton nervürler tarafından destekleniyor.


Kabuk Nervürü


Sırlı Cam Seramikler

Kabuk kaplamaları ve fuaye mekanlarının cam duvarlarının dışında, binanın dışı büyük ölçüde pembe granitten oluşan panellerle, iç yüzeyler ise formun tersine kontrplakla kaplı.


Konser Salonu

Hakkında: SerMimar

SerMimar Kimdir? Osmanlılarda mimarbaşı, sermimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak sermimarın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Konut Kredi Faizleri Yükseliyor

Uzun süredir düşüş trendinde olan ve 120 ay gibi uzun vadede bile yüzde 1'in altını gören konut kredisi faizinde yükseliş başladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir