Türkiye’de binaların sadece yüzde 10’unda su yalıtımı bulunuyor. Yalıtımın en doğrusu binanın yapımında uygulanması. Ancak bina yapıldıktan sonra da yalıtım yapılabiliyor. Mevcut binalarda içerden, dışardan, çatıdan, terastan da uygulanabiliyor. Türkiye’de bitümlü örtüler pazarı 180 milyon dolarlık, su yalıtımı sektörünün geneli ise 360 milyon dolarlık büyüklüğe sahip. İşçilik ve uygulamayla beraber sektörün büyüklüğü 600 milyon doları (930 milyon TL) buluyor.
YOĞUN soğuk, yağmur, buhar ve neme maruz kalan binaların ömrünü uzatmanın yolu, su yalıtımından geçiyor. Bu yıl kışın, kar ve yağmur açısından sert geçmesi konutlarda su yalıtımının önemini bir kere daha gösterdi. Türkiye’de uygulanma oranı çok düşük olan su yalıtımı, binaların sadece yüzde 10’unda bulunuyor. Özellikle eski binalar su yalıtımı açısından iyi durumda değil. Su yalıtımında 93 milyon metrekarelik alana ulaşılmış. Bitümlü örtüler, sürme esaslı su yalıtım malzemelerinden oluşan sektördeki ürünler, banyo, mutfak, teraslar ve teras bahçeleri, temel, bodrum, asansör çukuru, baca dibi, gizli dere gibi mekanlarda uygulanıyor. Türkiye’de bitümlü örtüler pazarı 180 milyon dolarlık, su yalıtımı sektörü geneli ise 360 milyon dolarlık büyüklüğe sahip. İşçilik ve uygulamayla beraber sektörün büyüklüğü 600 milyon doları (930 milyon TL) buluyor.
Korozyon tehlikeli büyük
Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (Bitüder) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz, son yağmurlarla binaların bodrum katlarının zemin sularından korunması gerektiğinin görüldüğüne dikkat çekiyor.
Sulardan binanın korunmaması durumunda temel ve bodrum duvarlarında korozyon oluşuyor. Bu da binanın taşıyıcı sistemlerinin zamanla zayıflamasına neden oluyor. Yılmaz, son yağışlarda bodrum katlarında su taşmaları ve zemin suyundan gelen sızmalarla mağduriyetlerin arttığına işaret ederek, binanın ‘bohçalama sistemi’ adı verilen yapım aşamasında temel perde duvarlarının su yalıtımıyla kaplanmasının öneminin anlaşıldığını dile getiriyor. Meltem Yılmaz, pazarın büyüklüğüyle ilgili de “Türkiye’de bitümlü örtülerin pazarı 180 milyon dolar, su yalıtımı sektörünün geneli 360 milyon dolar, işçilik ve uygulamayla beraber sektörün büyüklüğü ise 600 milyon doları buluyor” bilgisini veriyor.
Uzun ömürlü binalar
Yalıtımın en doğrusu binanın yapımında uygulanması. Ancak bina yapıldıktan sonra da yalıtım yapılabiliyor. Mevcut binalarda içerden, dışardan, çatıdan, terastan da uygulanabiliyor.
Su yalıtımının düzgün ve işin ehli kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Hatalı bir uygulama hiç yapılmamış sonucunu verebiliyor. Bitüder Genel Sekreteri Yılmaz, su yalıtımı yaparken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:
* Öncelikle standartlara uygun malzeme kullanılmalı.
* İşinin ehli ekiplere uygulama yaptırılmalı.
* Mevcut binalarda su yalıtımı detayları eksikse onlar tamamlanmalı.
* Teras çatılar iyice korumaya alınmalı.
* Bodrum duvarlarında sorun varsa bohçalama sistemi denen perde duvarıyla, dışarıdaki toprak kazılarak su yalıtımı yapılabilir.
* Dışardan su yalıtımı yapılamıyorsa binanın içinden yapılabilir.
* Bitümlü örtüler su yalıtımında uzun ömür ve performans sağlıyor.
Yağışlar talebi artırdı
SU yalıtımı malzemesi ve uygulaması satan BTM’nin Ürün Müdürü Mustafa Kemal Gel, yağışların fazla olmasının su yalıtım ürünlerine talebi artırdığını belirterek, şunları anlatıyor: “Yağışın az olduğu dönemlerde son kullanıcılar teras çatısına sürme esaslı ürünle uygulama veya terası seramiklerle kaplatma gibi geçici önlemleri tercih ediyor. Ancak yağışın bol olduğu dönemlerde teras ve çatılarda gerçek anlamda su yalıtımı yapan ürünlere yönelim oluyor. Su yalıtımı; konfor, sağlık, uzun ömürlü yapıların oluşmasını sağlıyor. Temelden veya çatıdan sürekli suyun sızdığı bir yapıda yaşayanların konforundan bahsedilemez. Nemden dolayı oluşan bakterilerin yol açtığı hastalıklar, yapı elemanlarına giren su da bina ömrünün kısalmasına neden oluyor.”
Hanife BAŞ / Hürriyet Emlak