1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

En Sarsıcı Depremler

1509 büyük istanbul depremi, 1509 istanbul depremi, 17 ağustos 1999 marmara depremi, 17 ağustos istanbul depremi, 17 agustos marmara depremi, 17 ağustos marmara depremi video, 1766 istanbul depremi, 1894 istanbul depremi, 1999 marmara depremi, 1999 marmara depremi görüntüleri, 1999 marmara depremi hakkında bilgi, 1999 marmara depremi resimleri, 1999 marmara depremi video, 99 marmara depremi, beklenen istanbul depremi, beklenen marmara depremi, büyük istanbul depremi, büyük marmara depremi, ismail türüt marmara depremi, istanbul depremi, istanbul depremi 1999, istanbul depremi 2009, istanbul depremi ne zaman, istanbul depremi ne zaman olacak, marmara depremi, marmara depremi 2009, marmara depremi anı, marmara depremi fotoğrafları, marmara depremi görüntüleri, marmara depremi hakkında bilgi, marmara depremi izle, marmara depremi ne zaman, marmara depremi ne zaman olacak, marmara depremi resimleri, marmara depremi şiddeti, marmara depremi video, marmara depremi videosu, olası istanbul depremi, olası marmara depremi

ZEMİN TARTIŞMASI ŞEHİR EFSANESİ
Çürük zemin-sağlam zemin tartışması İstanbul için sadece bir şehir efsanesi. Avrupa yakasında zeminin çok zayıf veya çürük olduğu bölgeler, dere yatakları ve kıyılardaki kısmen dar alanlarda yer alıyor ve zaten bu alanlarda yapılaşma yoğunluğu çok düşük.

DEPREM İÇ KISIMLARI DA AYNI VURACAK
Bir başka yanlış beklenti ise depremin en fazla kıyı bölgelerini vuracağı. Yer sarsıntısı açısından depremin şiddeti en fazla kıyıda hissedilecek belki ama kıyının faya en yakın noktası Zeytinburnu’nda 11 kilometre iken içerideki Bayrampaşa’da 15 kilometre mesafede. Bu fark deprem etkisinin faydan uzaklaştıkça azalımı açısından önemsiz. Depremin iç kısımlardaki etkisi kıyıdan farklı değil.

ORTAK ÖZELLİK: BİNALARIN YAPISAL ZAYIFLIĞI
İstanbul depreminin gerek 7,2 gerekse 7,5 olması durumlarında ağır hasar görecek veya yıkılacak binaların sadece bir tane belirgin ortak özelliği var; ‘binaların kendi yapısal zayıflıkları’.

Yıkılma riski çok yüksek olan betonarme binaların neredeyse tamamı 5-8 katlı, hiç perde duvarı olmayan ve zemin katlarını ‘yumuşak kat’ olarak tanımladığımız yapım kalitesi düşük betonarme binalar.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇÖZÜM DEĞİL’
Yumuşak zemin katı oluşmasının temel nedeni; bu katların ticari kullanım amacıyla daha yüksek, çoğunlukla ara katlı yapılması ve vitrin gibi faktörler nedeniyle dış cephelerinde hiç yatay deprem yükü taşıyan eleman bulunmaması. Deprem sırasında yatay kuvvetlerin en fazla bu katlarda oluşması nedeniyle yıkılma ve çökme kaçınılmaz oluyor.

Sekiz kattan yüksek binalar genellikle daha iyi mühendislik görmüş, göreceli daha kaliteli binalar. Bu nedenle çoğunlukla yüksek riskli bina grubuna girmiyor.

Tehlikeli olduğu belirlenen binalar incelenen ilçelerin her tarafına saçılmış durumda. Bu durum, sadece belirli bölgelerde yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla İstanbul genelinde deprem riskini azaltma hedeflerini neredeyse imkansız kılıyor. Tehlikeli binaların yıkılması veya güçlendirilmesi gerekiyor. Güçlendirme için binanın sadece yıkılmamasını hedefleyen basit ve ekonomik yöntemlere ihtiyaç var.

HER BİNANIN DOSYASI VAR
Sucuoğlu, çalışma sonucunda depremde ağır hasar görmesi veya yıkılması beklenen binaların adres olarak teker teker belirlendiğine vurgu yaparak, ”Her bina için ayrı bir dosya hazırlandı ve ilgili ilçe belediyelerine teslim edildi. İsteyen bina sahibi veya kat maliki bu dosyaya ulaşabilir” dedi.

ORGANİZASYONA İHTİYAÇ VAR
”Peki vatandaş bu bilgiye sahip olduktan sonra ne yapabilecek?” sorusuna karşılık Sucuoğlu, vatandaşın tek başına bir şey yapabilmesinin pek mümkün olmadığını, ”organize edilmesi” gerektiğini vurguladı.

Sucuoğlu, organizasyon için bir risk azaltma stratejisi ve bunun altyapısını oluşturacak mevzuat değişikliklerine ihtiyaç olduğunu kaydederek, vatandaşın önüne şöyle bir tablo koymak gerektiğini ifade etti: ”Senin binan tehlikeli, ben belirli yasal mevzuat ürettim, sen bu mevzuata göre diğer kat malikleriyle anlaşacaksın, sana krediyi vereceğim, projelendirmeyi de şu şekilde yapacaksın, şu kuruluşlara gidip bunları projelendireceksin ve binanı güçlendireceksin, denetleteceksin. Eğer güçlendirmezsen ‘yıkarım’. Ancak böyle bir mevzuatı geçirdiği takdirde bu işler yapılabilir.”

‘TEDAVİ YAPILMAZSA HASTA ÖLECEK’
”Böyle bir süreç oluşmadan insanlar harekete geçmiyor değil mi?” sorusuna da Sucuoğlu, ”Geçmedi kimse şimdiye kadar, çok az, çok daha tuzu kuru insanlar yapabildi” karşılığını verdi.

Tüm sürecin kaynak ihtiyacına dayandığına dikkati çeken Sucuoğlu, Doğal Afet Sigortasında (DASK) biriken paranın ve 1999 depremi sonrasında toplanan vergilerin bu amaçla kullanılabileceğine vurgu yaptı.

Sucuoğlu, ”İş biraz daha yatırım planlamasına gelmeye başlıyor, yani biz noktasal teşhisi yapıyoruz, tedaviyi yapmak başka bir doktorun işi. Tedavi için öncelikle yeterli ortamın sağlanması lazım ama bu tedavi yapılmazsa da hasta ölecek, o da belli” dedi.

TEHLİKELİ BİNALARIN DAĞILIMI
Çalışma kapsamında incelenen birinci derece deprem bölgesindeki 125 bin binanın 16 binini Zeytinburnu, 27 binini Fatih, 35 binini Küçükçekmece ve 47 binini Bahçelievler-Bayrampaşa-Güngören ilçelerindeki konut ve işyerleri oluşturdu.

Depremin 7,5 büyüklüğünde olması durumunda ağır hasar görecek ve yıkılacak binaların oranı kıyıdaki Zeytinburnu’nda yüzde 57 (8 bin), iç kesimdeki Bayrampaşa-Bahçelievler-Güngören ilçelerinde de yüzde 51 (22 bin 540).

Fatih ve Küçükçekmece ilçelerinde bu oran yüzde 30. Fatih’teki 17 bin betonarme binanın 4 bin 700’ünün, Küçükçekmece’de 1. derece deprem bölgesindeki 25 bin betonarme binanın da 8 bin 50’sinin 7,5 büyüklüğünde deprem olması durumunda ağır hasar görmesi veya yıkılması bekleniyor.

Depremin 7,2 olması durumunda bu sayılar Zeytinburnu’nda 5 bin 130, Bayrampaşa-Bahçelievler-Güngören ilçelerinde 13 bin 560, Fatih’te 1.710 ve Küçükçekmece’de 3 bin 780 bina’ya geriliyor.

Çalışma hedefleri çerçevesinde, İstanbul’da yapılacak güçlendirme çalışmalarının bu binalardan başlaması gerekiyor.

29 MİLYON HARCANDI
2004-2009 dönemini kapsayan çalışma için İstanbul Büyükşehir Belediyesi özkaynaklarından 29 milyon lira harcama yapıldı.

300 teknik personelin görev aldığı çalışmada ODTÜ ekibinde, Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu (koordinatör), Doç. Dr. Ahmet Yakut, Prof. Dr. Güney Özcebe, Doç. Dr. Altuğ Erberik, Doç. Dr. Sinan Akkar, Prof. Dr. Sadık Bakır ve Y. Doç. Dr. Tolga Yılmaz yer aldı. (AA)

Hakkında: SerMimar

SerMimar Kimdir? Osmanlılarda mimarbaşı, sermimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak sermimarın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

İstanbul’u Deprem Değil İnşaat Firmaları Yıksın

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul için acil 'afet yasası'nın bir an önce çıkması gerektiğini söyledi. Bilim adamlarına göre İstanbul'da bir depremin kaçınılmaz olduğunu belirten Ağaoğlu, "İstanbul'u deprem yıkmadan inşaat şirketleri yıkıp yeniden yapsın." dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir