İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “Şehirde çok fazla sayıda ruhsatsız binanın olduğunu ve bu sorunun kentsel dönüşüm projeleriyle çözülmeye çalışılıyor diye” belirtti
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, şehirde çok fazla sayıda ruhsatsız binanın olduğunu ve bu sorunun kentsel dönüşüm projeleriyle çözülmeye çalışıldığını belirterek, “Fakat kentsel dönüşüm, ’Parayı buldum, kötü yerleşim bölgesini yıktım, değişimi gerçekleştirdim’ demekle olmaz.
Mahallelinin gönlünü yapmayı da bileceksiniz. Gönülleri yapmadan sadece ev yapmaya girerseniz şehri iyi yönetemezsiniz” dedi.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) her ay düzenlediği “ASKON Toplantıları”na katılan Mutlu, burada yaptığı konuşmada, İstanbul’un kentsel problemlerini ele alarak, bu sorunları aşmak için ne tür çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Mutlu, İstanbul’u 10 yıl içerisinde bir finans şehri yapmak istediklerini ifade ederek, şehirde gerçekleştirilen bütün alt ve üst yapı projelerinin bu doğrultuda yapıldığını söyledi.
İstanbul’a gerçekleşen göçlerin, son yıllarda kontrol edilebilir hale geldiğini belirten Mutlu, şehrin bütün sorunlarını çözebilmenin 2000’li yılların başından beri mümkün olduğunu kaydetti.
Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul’un bir yıldaki nüfus artışının 350 bin olduğuna ve bunun 165 bininin dışardan göçlerle oluştuğuna değinerek, “Böylesine enerji dolu, büyük bir şehirde nüfusun 165 bin artması lazım. Makul bir büyüme, şehrin dinamizmini sürdürebilmesi açısından zaruridir. Sosyal bilim bunu emreder, ama her yıl 1 milyon insanı getirip koyarsanız bunun altından kalkamazsınız. İstanbul şu anda tam da bizim istediğimiz seviyede göç almaktadır. O bakımdan endişeye mahal yok” diye konuştu.
Sosyal, ekonomik ve kentsel planlamalarla İstanbul’un artık planlı bir şehir olduğunu ifade eden Mutlu, bundan sonrası için bir sorunun olmadığını, tek sorunun mevcudu düzeltmek olduğunu belirtti.
Vali Mutlu, İstanbul’daki ruhsatsız yapıların çokluğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Gündemde bunları kentsel dönüşüm projeleriyle çözme düşüncesi var. ’Bu şehri dönüştürüyorum’ derken bir de bunun bir sosyal risk oluşturmamasıyla ilgili tedbirleri çok dikkatli yürütmeniz lazım. Çünkü bazı gruplar, ’Oturma hakkımız engellenemez’ diyerek, halkı bu konularla ilgili ajite hale getiren pozisyonlar belirliyor. Kentsel dönüşüm, ’Parayı buldum, kötü yerleşim bölgesini yıktım, değişimi gerçekleştirdim’ demekle olmaz. Her şeye sadece imar gözüyle bakamazsınız. Orada 30-40 yıldır oturan insanların, mahalleye kimlikleriyle yerleşmiş olmaları ve o bölgeden ayrılmak istememeleri bir sosyal sorun. Bunu da çözmek mecburiyetindesiniz. İmar planı aynı zamanda bir sosyal plan da içermelidir. Dolayısıyla kentsel dönüşümün sosyal sıkıntıları yaratmayacak şekilde yürütülmesi lazım. Mahallelinin gönlünü yapmayı da bileceksiniz. Gönülleri yapmadan sadece ev yapmaya girerseniz şehri iyi yönetemezsiniz. Dolayısıyla şehri yönetenlerin sadece imarcı değil, sosyal plancı da olması gerekir.”
ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca da büyüyen ve gelişen bir ekonomi içerisinde olduklarını ifade ederek, “Yeni vizyonla ve yeni projeksiyonlarla daha özel hedefler ortaya konmaya çalışılıyor. Ancak halen mevcut şartları yaşamak durumundayız” dedi.
Koca, büyüme ve gelişme süreçlerinde sadece ekonomik ve teknolojik boyutların ön plana çıkmasının çoğu kez dramatik sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi.
AA