1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Mimarinin Metafiziği ve Dubai’nin BURCU

Mimarinin Metafiziği ve Dubai'nin BURCU

Dünyaya kazık çakmak veya ‘gök-delen’ kuleler inşa etmek, modern seküler Batı uygarlığının hayat algısını ortaya koyan sembollerdir. ‘Minare’ ve katedrallerin ‘kuleleri’ ise Tanrı’ya yönelmenin, O’nu yüceltmenin sembolü olarak gökyüzüne doğru sivriliyorlardı. Bugünkü ‘gök-delenler’, Tanrı’ya meydan okumanın birer sembolü.

Dubai’de uzunluğu neredeyse 1 km (828 m.) olan dünyanın en yüksek binası, Burcu, Kulesi yapıldı. Petro-dolar zengini olan bu Arap Krallığı, küçücük ülkeyi dünyanın teknoloji devleri olan şirketler için “Serbest Bölge” haline getirmiş durumda. Gazze’de yaşayan 1.5 milyon Müslüman Arap aşağılamanın, hor görülmenin, katliamın, açlığın pençesinde adeta açık bir cezaevinde yaşarken bu kule, milyon dolarlar harcanarak görkemli bir törenle hizmete açıldı. Bu olayı izah etmenin, biri kültürel, diğeri metafizik (dinsel) iki yönü vardır. Kültürel yönünü bir Türk atasözü güzel izah ediyor: “Arap yağı fazla bulunca k…a sürermiş”. Biz, asıl metafizik (dinsel) yönü üzerinde duracağız.

Dünyaya kazık çakmak
Hz. Hud Peygamber, halkını uyarırken onlara şöyle diyordu: “Her tepeye bir kule, bir anıt dikerek hep böyle saçma işlerle mi uğraşacaksınız? Dünyada ebedî kalacağınız kuruntusuyla hep böyle saraylar mı inşa edeceksiniz? Hiçbir hukuk tanımaksızın hep böyle zorbalık mı yapacaksınız?” (26 Şuara, 128-130).

Bu tasvirler bu günkü bu petro-dolar şeyhlerinin yaşadığı hayatı ortaya koymuyor mu?
Dünyaya kazık çakmak veya “gök-delen” kuleler inşa etmek, modern seküler Batı uygarlığının hayat algısını ortaya koyan sembollerdir. “Eyfel Kulesi”, bunun iyi bir örneğidir. İstiğnanın, tekebbürün, böbürlenmenin sembolik işaretidir. Oysa ortaçağda dinsel mimarinin örnekleri ola, “minare” ve katedrallerin “kuleleri”, Tanrı’ya yönelmenin, O’nu yüceltmenin sembolü olarak gökyüzüne doğru sivriliyorlardı. Oysa bugünkü “gök-delenler”, Tanrı’ya meydan okumanın birer sembolüdür. Mimari felsefesi veya estetikle ilgilenenler, mimari tarzı ile metafizik arasındaki kopmaz bağı bilirler. Zira insanın ürettiği her şey, düşünce ve inanç kabullerinin yaptığına/ürettiğine yansıması ile şekillenir. Bilge mimar Turgut Cansever’in dediği gibi: “İslam ve Hıristiyan Ortaçağ kültürlerinin sanat (ve mimari) ürünleri, birbirlerinden farklı olarak tezyinî bütünlükler gösterir.

‘Kubbeyi yere koymamak’
Bu tezyinî bütünlük, bütün bir transandantal vizyonun objektif dünyaya yansımasıyla gerçekleşiyor. Yani, affedici ve koruyan Allah fikri, dünyayı güzelleştirmekle mükellef insanın tavrına dönüşüyor ve ürün de böylece trajik/dramatik (ve de devasa) olmak yerine, gerçek, fakat tezyinî oluyordu.” (T. Cansever, Kubbeyi Yere Koymamak, 30).

Bu mimari tarz, ebedilik peşinde koşan Firavunların mimari stili olan piramitleri taklit eden modern Batının (Eyfel Kulesi, Newyork vs.) mimari stilinden farklıdır.

Bu stilin örneklerinden biri de- en devasası- bir Müslüman ülkesi olan Dubai’de yapıldı. Yalnız bunun Avrupa’da yapılanlardan bir farkı var. Avrupa’da ve Amerika’daki anıt, kule veya gök-delenleri kendi mimari, teknik stil ve imkanlarıyla yapmışlardır. Oysa Dubai’deki, tamamen -mimari tarz ve teknik imkan olarak- Avrupalı mimarlar ve teknisyenler tarafından yapılmıştır.

Jaguar kolaksiyoncusu şeyh
Avrupalıların-ahlaki anlamda doğru olmasa da- hak ettikleri bir gurur, kibir var; oysa bunlar (Arap şeyhleri), Allah’ın verdiği Petrolü satarak, hak etmedikleri yalancı bir gurur ve kibir elde etmeye çalışıyorlar.

At, Şahin, Kız ve Jaguar koleksiyoncusu bu şeyhlerden başka ne beklenebilir ki! Bunların akrabaları olan Suudîler ise, Allah’ın evi Kabe’nin olduğu Mekke’yi New York benzeri “gök-delen ormanı”na çevirmiş durumdalar. Hz. Hud peygamberin eleştirdiği şeylerin aynısını yapan bu insanların “Biz Müslümanız” demelerine hala itibar edecek miyiz? Edecek isek; hangi gerekçeyle? O zaman, Hud Peygamberin savunduğu davanın adı nedir? İslam’ın dışa yansıyan bir özü yoksa, sadece bir isim midir?

İlhami Güler
Prof. Dr. Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
ilhamiguler@hotmail.com

Hakkında: SerMimar

SerMimar Kimdir? Osmanlılarda mimarbaşı, sermimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak sermimarın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Tatlıses Konut İşine Girdi; Irak’ta Konut Yapacak

Ünlü türkücü, "Çok seviliyorum" dedi ve konut işine girdiğine açıkladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir