Genç, şehirli ve iyi yaşamayı seven bir profesyonelsiniz. DVD’den Lost seyrediyor, güzel giyiniyor ve sinema festivali öncesi House Cafe’de naneli limonata içiyorsunuz. Yani sosyo-kültürel olarak üst sınıftasınız. Ancak iş ev satın almaya gelince eliniz böğrünüzde kalıyor, çünkü ekonomik olarak orta ve alt orta gelirli gruba dahilsiniz. Peki bir ara formül var mı? Evet var, adı da Nef. “Katlanmış ev” (fold home) kavramını geliştiren Nef, toplu konut anlayışına nefes aldırıyor.
Projesini kuru kuru anlatmak yerine, sunduğu yaşam tarzını New York’ta bizzat şekil üzerinde gösteriyor Erden Timur. Kendisi Timur Grubu Yönetim kurulu üyesi, 28 yaşında gencecik bir patron. Son derece alçakgönüllü ve samimi olmasında Mersin’de büyümesinin yanı sıra Tarsus Amerikan ve Marmara Hukuk mezun olmasının da payı var. Siyaset ve felsefe konuşmaya bayılıyor: “Sosyo-kültürel olarak üst grupta sayılıp, orta ve alt orta gelirli ama iyi yaşamak isteyen çok insan var. Benim arkadaşlarımın da çoğu böyle. Aylık geliri 2000-3000 lira civarındaki biri ne kadar kira ödeyebilir ki? En fazla 900-1300 lira. Üstelik şehir merkezinde oturmak istiyorsanız Mecidiyeköy’deki, Feriköy’deki ve Fulya’daki bitişik nizam, alçak tavanlı, kötü altyapılı ve eski inşaatlı evlere mahkumsunuz. Şehrin merkezinde uygun fiyata modern bina bulmak çok zor. Bunu aşmak için yola koyulduk.”
Kulağa inanılmaz geliyor ama İstanbul’a her yıl 300 bin kişi göçüyor, sadece 5 yıl sonra tam 1 milyon 600 bin yeni konuta ihtiyaç olacak. Yani ev almak için elinizi çabuk tutsanız iyi olur. Adı konulurken nefesten esinlenilen ve Kanyon Alışveriş Merkezi’nin burnunun dibinde yer alan Nef, ince düşünülmüş ve tasarlanmış bir proje. Taksim-Levent hattında çalışan ve yaşamak isteyen 950 bin kişiyi hedefleyerek yeni bir yaşam tarzı öneriyor. Bunun için de pratik, insani, estetik ve ulaşılabilir daireler sunuyor. Ancak dairelerde iPod deck, led anahtar ve house keeping gibi modern ve şehirli hizmetler de ihmal edilmemiş.
GÖKYÜZÜ GÖZLEMEVİ BİLE VAR
Nef’in mimarlarıysa ilk kez bir dış mimari projesine imza atan Autoban’ın sahipleri Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar. Onları The House Cafe, Kitchenette, Vakko ve Loft Mısır Apartmanı gibi mekanlardan tanıyoruz. Nef için şehrin düzensiz ve çok katmanlı mimari yapısından etkilenerek yeni bir mimari dil oluşturmaya çalışmışlar. Peyzajdan daha çok yararlanma, yeşillendirilmiş kat bahçeleri ve ahşap gibi sıcak malzemeleri sık kullanmak bu mimari dilin anahtar sözcükleri.
Nef projesinde mekanı iyi değerlendirmek uğruna bazı ihtiyaçlar toplu yaşam alanlarına kaydırılmış. “Katlanmış ev” felsefesine uygun olarak evin dışında yer alan 25 ortak alan var. Yani: misafir ağırlama odası, sinema salonu, play station odası, ses yalıtımlı müzik odası, mini basketbol sahası, futbol sahası, sanat odası, puro ve şarap için gusto odası, açıkhava parti odası, barbekü için çatı bahçesi, ilk yardım odası, teras-bahçe, business room, terasta kayak, çamaşır/ütü odası, karaoke odası, trambolin odası, Vespa kiralama servisi, evcil hayvan danışma, gökyüzü gözlemevi, kişisel gelişim stüdyosu, özel spor odası ve teras jakuzisi. Bu sayede 1900 metrekarelik bir alandan tepe tepe yararlanıyorsunuz. “E bunun sosyal tesisten farkı ne?” derseniz, kullanılmadığınız hiçbir şey için aidat ödemiyorsunuz. Bu alanları ihtiyacınıza göre rezervasyon yaptırarak 5-15 liraya kiralıyorsunuz.
EVLERİN PROVASI MERSİN’DE YAPILDI
Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Onursal Başkanı Musa Timur’un oğlu Erden Timur; 2004’te “Timur Gayrimenkul Şirketi’ni kurdu. Levent-Kağıthane, Göztepe ve Kemerburgaz’da yatırım değeri toplamı 253 milyon doları bulan 15 bin metrekarelik 3 projeyi yönetiyor. Ayrıca dünyanın en büyük gayrimenkul yatırım fonlarından Deutsche Infrastruktur Kapital’le (DIK) ortak. İlk projeleri memleketleri Mersin’deki Lemontri. Proje 20 dönümü bulan limon bahçeleri üzerine inşa edildiği için bu adı almış. Ocak’ta başlayan 308 dairelik Levent projesiyse 30 Nisan 2012’de bitecek. Büyüklükleri 59 ve 112 metrekare arasında değişen 1+1 ve 2+1 dairelerin fiyatları 224-480 bin lira arasında. Kira öder gibi sahip olabildiğiniz bu dairelerin yüzde 65’i satılmış bile.
BİR NEFESTE NEW YORK
Nef felsefesini anlatan “Bir Nefeste New York” maceramız Meatpacking Bölgesi’nde Uma Thurman’ın sevgilisi otelci Andre Balazs’ın sahibi olduğu The Standard Hotel’den başladı. Tepesindeki The Boom Boom Room şehrin en popüler kulübü. Madonna, Jude Law ve Lindsay Lohan gibileri ağırlıyor ve otelde kalmanız dahi içeri girmenizi garantilemiyor. New York’un yaratıcı tiplerine kucak açan Williamsburg’daki Uluslararası Çağdaş Mobilya Fuarı’nın (International Contemporary Furniture) açılışında Voos Gallery’nin ortaklarından Değer Cengiz’le tanışıyoruz. Sonraki durak Sebastian Barquet Chelsea tasarım galerisi. Ünlü mimar Paul Rudolph’ın sadece 10 yıl yaşadığı, ölümünden sonra müzeye dönüştürülen ve insanı hayretlere gark eden evi 58. Cadde’de. Nef’in mimarlık ofisi Autoban’ın ödüllü tasarımlarının bulunduğu Soho’daki De La Espada Mağazası’nı da ziyaret ediyoruz. Wittgenstein hayranı endüstri tasarımcısı Ron Gilad’ın Brooklyn’deki ev-ofisinde sohbet ederken New York’ta aldığımız “nefes” daha da derinleşiyor.